Çoktan Seçmeli Testlerin Tanımı ve Temel Kavramlar
Çoktan seçmeli testleri, testi alan kişilerin kendilerine sunulan belli sayıdaki seçenek arasından birini seçerek doğru cevabını bulmasının gerektiği sorulardan oluşan ölçme araçları olarak tanımlamak mümkündür. Soruyu okumak, doğru cevap üzerinde fikir yürütmek ve seçenekler arasından hangisinin doğru cevap olduğuna karar vermek ve son olarak üzerine işaretlemek ya da ayrı bir cevap kağıdı söz konusu ise oraya kodlamak, bu tür testleri cevaplamak için yeterlidir. Soruya cevap olabilecek seçenekler hazır olarak verildiğinden, yazılı sınavlarda olduğu gibi, cevabın organize edilerek yazılması zorunluluğu yoktur. Testi alan kişinin cevapları ve dolayısıyla düşüncesi, seçeneklerle sınırlıdır.
![]() |
Resim 1: Çoktan Seçmeli Maddelerin Yapısı |
Soru Kökü: Öğrenciden beklenen görevin ifade edildiği kasımdır.
Seçenekler: Alternatif seçenek, çeldirici olarak da adlandırılan bu kısım soru kökünde beklenen göreve yönelik olası görevleri içeren cümlelerdir. Kronolojik, mantıksal, sayısal, alfabetik vb. bir biçimde sıralanmalıdır. Tarihsel olgu ya da olayların oluş sırasına göre sıralama; küçük, orta, büyük gibi niteliklere göre sıralama; 2,3,4,5 gibi sayılan peş peşe sıralama; Ankara, Balıkesir, Kastamonu, Zonguldak gibi harf sırasına göre sıralama seçeneklerin konulmasına birer örnektirler. Bu sıralamalardan birisini yapmak mümkün değilse diğerleri arasından en uygun sıralama seçilebilir. Seçenekleri bu şekilde dizmeyle amaç, öğrencinin salt seçeneklere bakarak beklenen görevi yerine getirmesini önlemek ve zamandan daha fazla tasarruf etmesini sağlamaktır.
Doğru cevap ve çeldiriciler: Doğru cevap, öğrenciden bilgisini kullanarak bulması beklenen, çeldirici ise bunun dışında kalan ve doğru cevabı seçmeyi zorlaştıran alternatif ifadelerdir. İyi bir çeldirici, yeterince bilgisi olmayan bir öğrencinin kendisini seçmesini sağlama özelliğine sahip, diğer taraftan ise, yeterince bilgiye sahip öğrencilerin dikkatini çekmeyen nitelikte olan ifadedir.
Çoktan Seçmeli Testlerde Madde Türleri
Doğru Cevaba Göre Çoktan Seçmeli Madde Türleri
i) Doğru cevabı kesin ve bir tane olan maddeler: En sık kullanılan madde türlerinden biridir. Bu tür maddelerde, seçeneklerden sadece biri doğru, diğerleri kesinlikle yanlıştır.
Örnek 1 |
ii) Anahtarlanmış cevabı en doğru olan maddeler: Bu tür maddelerde çeldiriciler doğru cevaba yakındır. Maddede yer alan seçeneklerin tümü sorulan soru için kısmen doğru cevaptır, ancak bunlardan biri diğerlerine oranla daha doğru, başka bir ifadeyle en doğrudur. Bunlarla ileri düzey davranışların ölçülmesi daha kolay olmaktadır.
Örnek 2 |
iii) Bileşik cevap gerektiren maddeler: Bunlar, oldukça kullanışlı olup, bir maddenin birden çok doğru cevabı olduğunda kullanılan madde türleridir. İleri düzey davranışların ölçülmesinde ve çeldirici bulmanın zorlaştığı durumlarda büyük kolaylıklar sağlamaktadırlar.
Örnek 3 |
iv) Doğru cevabı gizli maddeler: Bazı hatırlamaların bilgiyi akla getirmemesi ya da kazanımın gerektirdiği işlem ve düşünceden farklı bir yolla doğru cevabın bulunamaması için maddenin doğru cevabı çeşitli yöntemlerle gizlenmeye çalışılır.
Örnek 4 |
v) Doğru cevabı birden çok olan maddeler: Her zaman birden fazla cevabı olan sorulardan madde yazmak kolay değildir. Bunlardan biri doğru seçenek olarak seçilip, çeldiricilerle madde yazımına gidildiğinde, konuyu pek çok yönüyle bilen cevaplayıcılarda, sanki soru yanlışmış ya da eksikmiş gibi bir algı oluşabilmekte, bu da rahatsızlığa neden olmaktadır. Bu tür maddelerin seçenekleri arasında iki ya da daha fazla doğru cevap bulunur. Hangi seçeneklerin ve kaç tanesinin doğru olduğunu belirleme işi cevaplayıcıya bırakılır.
Örnek 5 |
Bazı kolaylıklar sağlamasına rağmen, bu tür maddelerin puanlanması güçtür. Örneğin, doğru cevaba 1 puan verilerek puanlamanın yapıldığı bir sınavda, yukarıdaki her iki soruyu da doğru olarak cevaplayan bir öğrenci birincisinden 3 puan, ikincisinden 2 puan alacaktır. Bu durum söz konusu testin bir takım istatistiki analizlerinin (test ve madde analizi gibi) yapılmasını zorlaştırır. Bir zorunluluk söz konusu değilse, bileşik cevaplı madde türleri bunların yerine tercih edilebilir.
Madde Köküne Göre Çoktan Seçmeli Madde Türleri
i) Kökü olumsuz maddeler: Bunlar, madde kökünün olumsuz olarak ifade edildiği maddelerdir. Genellikle, bir sorunun birden çok doğru cevabının söz konusu olduğu durumlarda kullanılırlar. Olumsuz maddenin, olumlu maddeler içinde yer aldığından, olumluymuş gibi algılanabilme riski olduğundan, olumsuz ifadenin koyu, altı çizili vb. gibi yazılması tavsiye edilmektedir. Bu şekilde maddenin olumsuzluğu vurgulanarak, dikkatsizlikten kaynaklanabilecek hataların önüne geçmek amaçlanmaktadır.
Örnek 6 |
ii) Kökü soru kipinde olan maddeler: Bu tür maddelerin, madde kökleri soru kelimeleri ile ifade edilmektedir. Madde kökünün açık ve net bir şekilde soru sorması anlaşılırlığını kolaylaştırıcı bir unsurdur. Özellikle çoktan seçmeli madde yazımında yeterli deneyime sahip olmayanlara, hata riskini en aza indirmek için, kökünde soru kipi olan maddeleri tercih etmeleri tavsiye edilmektedir.
Örnek 7 |
iii) Kökü eksik cümle tipinde olan maddeler: Bu tür maddelerin kökünde, bir harf, bir kelime, bir sembol ya da bir cümle yazılmayarak eksik bırakılır. Cevaplayıcının yapması gereken şey, eksik bırakılan yere yazılması gereken uygun cevabı verilen seçenekler arasından bulup işaretlemesi ya da kodlamasıdır. Unutulmaması gereken husus, bırakılacak boşluğun o soru ile ölçülmek istenen davranışı yoklayıcı nitelikte olmasıdır.
Örnek 8 |
Maddelerin Gruplanışına Göre Çoktan Seçmeli Madde Türleri
i) Ortak köklü maddeler: Bu tür maddelerde, bir paragraf, bir tablo, bir grafik veya bir harita gibi bir materyalden iki ya da daha fazla sorunun sorulması söz konusudur. Bunlar, okuduğunu anlama, sayılar arasındaki ilişkiler ve bilginin ötelenmesini (transferini) içeren kazanımların yoklanmasında çok kullanılır. Böyle maddeleri yazarken üzerinde durulması gereken en önemli noktalardan biri, soruların madde kökündeki bilgiye dayalı ve birbirinden bağımsız olmasıdır. Soruların bağımsızlığını sağlamak kolay değildir ve şans başarısının artmasına neden olur. Bağımsızlığı sağlamak güçleşeceğinden, ortak köke dayalı olarak sorulan madde sayısının çok olması tavsiye edilen bir durum değildir.
Örnek 9 |
ii) Ortak seçenekli maddeler: Madde kökü ortak olabildiği gibi, seçeneklerin değişmeyip ortak olduğu, madde kökünün değiştiği durumlar da olabilmektedir. Bazen birden çok kazanımın yoklanmasında aynı seçeneklerin kullanılması gerekebilmektedir. Bu gibi durumlarda, seçenekler başa yazılır ve madde köklerindeki sorular bu seçeneklere göre cevaplandırılır.
Örnek 10 |
Bu tür maddelerin, yazma-okuma zamanı ve harcanan kâğıt miktarında ekonomi sağlama gibi, bir takım üstünlükleri vardır. Yazımlarında, seçenek sayısı ile soru sayısının eşit tutulmaması önemlidir. Eşit olması hâlinde, sonuncu sorunun cevabının geriye kalan seçenek olacağı aşikârdır. Bunu engellemek için, soru sayısının seçenek sayısından az olması ya da bir seçeneğin doğru cevap olarak birden çok kullanılması tavsiye edilmektedir. Ortak seçenekli maddeler kullanılırken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, cevaplayıcıların bu tür maddelerin nasıl cevaplanılacağı konusunda daha önceden bilgi ve deneyime sahip olmamalarıdır. Bunu engellemek için, onlardan ne istendiği, cevaplamanın nasıl yapılacağı açıkça ifade edilmelidir.
Çoktan Seçmeli Maddelerde Çeldiricilerin Hazırlanması
Çoktan seçmeli soru yazımında belki de üzerinde en çok titizlikle durulması gereken noktalardan biri çeldiricilerin yazılmasıdır. Özensizce, gelişigüzel “uydurarak” yazılan çeldiricilerin, kendilerinden beklenen görevi yerine getirmelerini düşünmek zor olduğu gibi, bunlarla yapılacak ölçme işlemlerinin sonuçlarının da geçerli ve güvenilir olduğunu iddia etmek mümkün değildir. Bu tür çeldiriciler, kolayca elenebileceklerinden, soruyla yoklanmak istenen kazanıma sahip olmayanların da doğru cevaba rahatlıkla ulaşmalarını sağlarlar.
Çeldiriciler belirlenirken yapılması gereken işlemleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:
- Sorunun doğru cevabını bulmak için yapılması gereken tüm işlemler sıralanır.
- Cevaplayıcıların öğrenme eksiklikleri, kavram yanılgıları, işlem hataları vb. nedenlerle yapabilecekleri muhtemel hatalar belirlenir.
- Tespit edilen olası hatalı cevaplar çeldirici olarak kullanılır.
Aşağıda bu işlemlerin nasıl uygulanabileceğine dair bazı örneklere yer verilmiştir:
Çoktan Seçmeli Testlerin Puanlaması
Çoktan Seçmeli Testlerde Puanlama Yaklaşımları |
0 - 1 Puanlaması
Bu puanlama yaklaşımında, doğru cevaba 1 diğer tüm durumlara 0 puan verilmesi söz konusudur. Diğer tüm durumlardan kasıt, yanlış cevap, boş bırakma ve birden fazla seçenek işaretlemedir. Puanlama şeklinden de anlaşıldığı gibi, “ya hep ya hiç” anlayışı hâkimdir. Yani, öğrenci soruyu cevaplarken, istenen bilgiye ya tam olarak sahiptir ya da bu bilgi kendisinde mevcut değildir.
0-1 Puanlamasına Bir Örnek |
Yukarıda yer alan örnekte 50 sorudan oluşan 5 seçenekli bir testin 0-1 puanlama yaklaşımıyla puanlanmasına bir örnek verilmiştir. Yanlış sayısının 1/4’lük kısmı doğru cevap sayısından çıkarılarak düzeltme formülü uygulanmıştır.
Ağırlıklı Puanlama Yaklaşımı
Madde güçlük düzeyine göre puanlama: Şüphesiz bir testte yer alan tüm mad-delerin güçlük düzeyleri aynı değildir. Bazısı zor, bazısı orta düzeyde zor, diğer bazısı ise kolaydır. Madde güçlüğü, maddeye doğru cevap verenlerin sayısının testin uygulandığı tüm öğrencilerin sayısına oranlanmasıyla bulunur ve p ile gösterilir.
Madde güçlüğü 0 ile 1 arasında bir değer almaktadır ve 0’a yaklaştıkça madde zorlaşmakta, 1’e yaklaştıkça da kolaylaşmaktadır. Hangi güçlük düzeyindeki maddeye hangi puanı vereceği tamamen değerlendirmecinin inisiyatifinde olup, subjektif bir durumdur. Ayrıca, sorunun güçlük düzeyi ile geçerliği arasında doğru bir orantının olduğunu söylemek de mümkün değildir. Bu yüzden, zor ama geçerliği düşük bir soruya, kolay ama geçerliği yüksek bir sorudan daha yüksek değer biçmek ne derece doğru bir davranıştır; tartışılır.
Madde Güçlük Düzeyine Göre Puanlamaya Bir Örnek |
Ölçülen davranış (kazanım) düzeyine göre puanlama: Bloom Taksonomisi’nden de bilindiği gibi, öğrencilerden beklenen kazanımların düzeyleri farklı farklıdır ve bir hiyerarşi söz konusudur. Örneğin, Pisagor teoremini bilmek ile bu teoremin kullanılmasının gerektiği bir problemi çözebilmek ya da teoremin matematiksel ispatını yapabilmek aynı şey değildir. Bu nedenle, davranış düzeyine göre puanlama yönteminin temeli, basit kazanımlara daha düşük, karmaşık kazanımlara ise daha yüksek puan verme mantığına dayanmaktadır. Söz gelimi öğrenciden sadece bilgi düzeyinde bir davranış sergilemesini gerektiren bir madde, basit olduğundan düşük puan alırken, sentez ve değerlendirme düzeyindeki bir davranış, karmaşık ve zor olması nedeniyle daha yüksek bir puanla değerlendirilmektedir. Bahsedilen puanlama biçimi sadece bilişsel öğrenme düzeyleriyle sınırlı değildir, duyuşsal ve psikomotor alan davranışlar için de kullanılması mümkündür. Ancak, burada hemen not etmek gerekir ki, alan düzeylerinin belirlenmesinde değerlendirmeciler arası farklılıkların ortadan kaldırılması hiçte kolay bir durum değildir. Daha açık söylenecek olursa, örneğin bir maddede yoklanan davranışı bir değerlendirmeci bilgi düzeyinde alırken, bir başkasının kavrama ya da uygulama düzeyinde alması mümkündür.
Ölçülen Davranış Düzeyine Göre Puanlamaya Bir Örnek |
Seçeneklerin doğruluk derecesine göre puanlama: Çoktan seçmeli madde türlerini ele alırken de gördüğümüz gibi, bazı maddelerin tek bir doğru cevabı olmayabilmektedir. Yani diğer bazı seçenekler de doğru olmalarına rağmen en doğrunun istendiği maddeler bulunmaktadır. Ayrıca, bir çoktan seçmeli sorunun zorluğu çeldiricilerinin doğru cevaba olan yakınlığıyla ölçülmektedir. İşte bu puanlama yöntemi de, doğru cevaba en yüksek puanı, çeldiricilere de doğru cevaba yakınlıkları oranında değişen puanlar verme prensibine dayan-maktadır. Burada akla hemen şu soru gelmektedir: Çeldiricilere verilecek puanlar nasıl tayin edilecektir? Bunun için, deneysel ağırlıklandırma ve önsel ağırlıklandırma olmak üzere iki yöntemden bahsedilmektedir. Bunlardan ilki, test uygulandıktan sonra maddelere verilen cevaplara göre yapılmaktadır. Çeldiricilerin işaretlenme yüzdeleri veya çeldiricilerin işaretlenme yüzdeleri ile test puanları arasındaki korelasyonlar kullanılarak puanlama yapılmaktadır. Önsel ağırlıklandırma ise, test yazarının ya da alan uzmanlarının çeldiricilere ağırlıklar takdir etmeleri esasına dayanmaktadır. Birden fazla alan uzmanı söz konusu ise, bunların takdir ettikleri ağırlıklarda uzlaşmaları sağlanmaya çalışılır.
Seçeneklerin Doğruluk Derecesine Göre Puanlamaya Bir Örnek |
Kısmi bilgileri dikkate alması bağlamında 0-1 puanlamasına göre bir takım üstünlükleri olmakla birlikte, getirdiği iş yükü bakımından ağırlıklı değerlendirmenin kullanışlılığı azdır.
Madde Analizi
Test geliştirme sürecinde, seçeneklerin işlerliğinin test edilmesi, etkili olan maddelerin seçilerek etkili olmayanlarının testten çıkarılması, düzeltilmesi veya değiştirilmesi oldukça önemlidir. Yapılan bütün bu işlemlere, ölçme-değerlendirme literatüründe madde analizi denmektedir. Aynı zamanda, madde analizi testi alan bireylerin hangi maddeleri bilip hangilerini bilmedikleri konusunda bize bilgiler sağlamaktadır. Testi, yoklanmak istenen özellik bakımından daha iyi hâle getirmek ve geliştirmek amacına yönelik olarak gerçekleştirildiğinden, madde analizinin testin geçerlik ve güvenirliğini artıcı önemli katkıları söz konusudur.
Madde Güçlük İndeksi
Bir testteki maddenin güçlüğü; o maddeyi doğru olarak cevaplayan kişi sayısının, testi alan toplam kişi sayısına bölünmesiyle hesaplanmaktadır.
Nd maddeye doğru cevap verenlerin sayısını, Nt , toplam öğrenci sayısını göstermek üzere P madde güçlük değeri aşağıdaki formülle hesaplanır:
Madde Ayırt Edicilik İndeksi
Çeldiricileriyle birlikte bir test maddesinin testle ile yoklanmak istenen özelliğe sahip olanla olmayanı ayırt edebilme düzeyine madde ayırt ediciliği denmektedir.
Madde Ayırt Edicilik İndeksi Hesaplama Aşamaları |
Madde ayırt edicilik indeksi -1 ile +1 arasında değer alır ve -1 güçlü negatif ayırt ediciliği, +1 güçlü pozitif ayırt ediciliği gösterir. Madde ayırıcılık indeksinin negatif çıkması istenmeyen bir durumdur ve maddenin yoklanan özellik bakımından kişileri ters ayırt ettiği şeklinde yorumlanır. Bu tür maddelerin testten çıkarılması gerekir.
Madde ayırıcılık gücü değerlerinin yorumlanmasında, literatürden elde edilen aşağıdaki kriterler kullanılabilir:
- 0,19 ve daha küçük olan maddeler çok zayıf maddelerdir. Düzeltmelerle gelişti-rilmeleri mümkün değilse, mutlaka testten çıkarılmalıdırlar.
- 0,20-0,29 arası maddeler, genel olarak düzeltilmeye ve geliştirilmeye ihtiyacı olan maddelerdir.
- 0,30-0,39 arası maddeler, oldukça iyi maddelerdir. Üzerlerinde çalışılarak daha da geliştirilmeleri mümkündür.
- 0,40 ve üzeri maddeler, çok iyi maddelerdir. Ayırt edicilik güçleri yüksektir. Olduğu gibi testte alınabilirler.
Çeldiricilerin Çalışma Derecesi
Bir Maddeye Alt ve Üst Gruplarda Verilen Cevapların Seçeneklere Göre Dağılımı |
Yukarıdaki tabloya göre Madde 18'in ayırt edicilik indeksi 0,37 olarak hesaplanır. Buna göre bu madde oldukça iyi bir maddedir. Eğer istenirse, üzerinde biraz daha çalışılarak çok daha iyi bir madde hâline getirilebilir. Diğer yandan, doğru cevap verenler üst grupta alt gruptan daha fazladır. Çeldiriciler de ise, durum tam tersidir. Maddenin bu iki özelliği, arzulanan bir durumdur. Çeldiricilerin işlevselliğine yani çekiciliklerine gelince,
Yukarıdaki ortalama değerlerine göre, C seçeneği alt gruptaki öğrencilerin beklenenden fazlasını (13 öğrenci) çekerek güçlü, E seçeneği de azını (6 öğrenci) çekerek zayıf çeldirici durumundadır. Birinin yerine daha zayıf ve/veya diğerinin yerine daha güçlü çeldirici yazılarak maddenin ayırt edicilik gücünü yükseltme yoluna gidilebilir.
Kaynakça:
Baştürk, S. (2014). Çoktan seçmeli testler. S. Baştürk (Ed.), Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme (sf. 119-154). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.
Bahar, Mehmet vd. Geleneksel-Tamamlayıcı Ölçme ve Değerlendirme Teknikleri Öğretmen El Kitabı. Ankara: Pegem Akademi, 7.Basım, 2015
Yorumlar
Yorum Gönder