Açık Uçlu Sorular: Tek bir doğru yanıtı bulunmayan, öğrencilerin yaratıcı, analitik, eleştirel düşünme, akıl yürütme ve problem çözme gibi üst düzey zihinsel becerilerini geliştirmeye yönelik sorulardır (Bıyıklı, Veznedaroğlu, Öztepe ve Onur, 2008). Açık uçlu cevap maddeleri daha detaylı bir yazma ya da hesaplamayı göstermeyi gerektiren ve sıklıkla bazı açıklamaları ya da ispatları içeren sorulardır (OECD, 2005; OECD, 2009).
Uzun yanıt gerektiren açık uçlu maddeler, öğrencinin
yanıtını yazılı olarak vermesi beklenen bir soru ya da problemdir. Uzun yanıtlı
maddelerde de yanıtın yapısına ilişkin sınırlamalar bulunsa da, genel olarak
öğrenci yanıtını oluşturmada diğer madde türlerine göre daha özgürdür. Bu
maddelerin en büyük avantajı, öğrencilerin bilgileri düzenleme, sentez ve
birleştirme yeteneğinin ölçülmesi, bilgilerini yeni karşılaştığı problem
durumlarının çözümünde kullanılması ve orijinal fikirler üretmesi için elverişli
olmasıdır. Değerlendirme hedeflerine ulaşabilmek için, her bir maddenin
öğrencinin bu becerileri gösterebilmesine imkan sağlayacak şekilde
geliştirilmesi gerekmektedir; çünkü öğrenciden sorunun yanıtını yazmasını
istediğimiz her durum, bu becerilerin değerlendirileceğini garantilemez.
Uzun cevaplı Yazılı Yoklama ile Ölçülebilecek Beceriler:
- İlişkileri analiz etme,
- Durumları karşılaştırma,
- Gerekli varsayımları açıklama,
- Uygun sonuçları belirtme,
- Neden-sonuç ilişkisini açıklama,
- Hipotez oluşturma,
- Verileri düzenleme,
- Güçlü ve zayıf yönlerini belirleme,
- Problem için çözüm üretme,
- Farklı kaynaklardan verileri birleştirme.
Uzun yanıt gerektiren maddelerin üst düzey zihinsel
becerilerin ölçülmesine olanak sağlamasının yanı sıra önemli sınırlılıkları da
bulunmaktadır. Bunlardan ilki, olgusal bilgiye daha fazla sahip öğrenciyi,
orijinalliği göz ardı ederek daha avantajlı hale getirebilmesidir. İkincisi
ise, öğrencinin, yanıtı seçenekler arasından seçmesini gerektiren maddelere
göre düşünme ve yazma zamanına daha fazla ihtiyaç duymasıdır. Yani, ölçülen
beceriye, hızlı yazma performansı da karışabilmektedir. Yanıtlama için uzun
süre gerekmesi, testlerdeki madde sayısının az tutulmasını gerektirmekte; bu
durum da testin kapsam geçerliğini olumsuz etkilemektedir.
Bu problemlerle başa çıkabilmek için çeşitli öneriler geliştirilmiştir. Aslında her biri kendi içinde bazı güçlükler barındırsa da bazı durumlarda başvurulmasının sağladığı faydalar daha çoktur.
Açık Kitap Sınavı (open-book exam): Bu yöntemde, öğrenciler test sürecinde maddeleri yanıtlarken ders notlarından ya da ders kitaplarından yararlanabilmektedir. Bu yolla, öğrencilerin bilgi düzeyleri arasındaki farklılığın etkisi azaltılmış, sadece bilgiyi organize etme ve yorumlama becerisine odaklanılmış olur. Ancak bu yöntemde öğrenciler, maddelere yanıt vermeleri için ayrılan zamanı materyalleri tarayarak harcayabilirler.Eve Götürülen Sınav (take-home exam): Bu yöntemle, öğrenciler zaman baskısı olmadan testi tamamlayabilmektedirler. Ancak öğrenciler, testi evde yanıtladıklarında, testin güvenliğinden ödün vermektedir. Öğrencilerin testi bireysel olarak yanıtlayıp yanıtlamadıklarını bilmek mümkün değildir. Bu tür sınavlarda daha çok analiz, değerlendirme, sentez düzeyindeki zihinsel süreçleri kullanmayı gerektiren öğrenmeleri yoklayacak madde veya maddeler bulunmaktadır.
Ezberlenmesi Gerekmeyen Notlar: Açık kitap türü sınavlarda, öğrenciye sınav sorularını yanıtlarken kullanacakları özellikle öğrencinin ezberlenmesinin gereksiz olduğu, matematiksel formüller ve gösterimler, kimyada periyodik tablo, istatiksel hesaplama formülleri ve tabloları gibi bilgiler öğrenciye bir kağıtta verilir ya da bu bilgileri kendisinin hazırlayarak sınavda yanında bulundurmasına izin verilir. Bu yöntem, uzun yanıt gerektiren testlerde olduğu kadar, objektif testlerde de kullanılmaktadır. Eğer, test bir başka sınıfta tekrar uygulanacaksa testin gizliliğini korumak için, öğrencilerin soruları bu ezber notları kağıdına yazıp dışarı çıkarmalarını önlemek için, bu kağıtlar sınav kağıtlarıyla beraber toplanmalıdır.
Yazılı Yoklamaların başlıca Özellikleri Şunlardır:
1.
Yazılı yoklamalarda sorulan sorunun cevabını
öğrenci kendisi düşünüp bulmak zorundadır. Bu nedenle, yazılı yoklamalarla üst
düzey davranışlar daha iyi ölçülebilir.
2.
Yazılı yoklamalarda öğrenciler cevabı
kendileri yazmak zorunda, sınav süresi sınırlı olduğu ve yazmanın çok zamanı
gerektirmesi nedeniyle yazılı yoklamalarda bir sınav süresinde sorulabilecek
soru sayısı ve buna bağlı olarak yoklanabilecek davranış sayısı azdır. Soru
sorusunun azlığı sınavın kapsam geçerliğinin düşmesine neden olacağından yazılı
yoklamaların kapsam geçerliği genellikle düşüktür.
3.
Yazılı yoklamalarda öğrenciler cevabı
kendileri yazdığından yazı güzelliği, yazının kağıt üzerine yerleştirilmesi
gibi başka özellikler ölçmeye karışabilir. Bu özellikler sınavın konusuyla
ilgili değilse sınavda ölçülecek özelliklere başka özellikler karışmış
olacağından sınavın geçerliğini düşürür. Örneğin matematik sınavında, yazı
güzelliği sebebiyle bir öğrenciye fazla puan verilmesi o sınavın geçerliğini
düşürür.
4.
Yazılı yoklamalarda verilen cevaplar çoğu
halde tam doğru veya tam yanlış olmayıp kısmen doğru veya kısmen yanlış
olabilir. Bu durumda, puanlayıcı kısmi puan verir. Kısmi puan vermede puanlayıcı
bütün öğrencilere aynı şekilde davranmayabilir. Diğer bir deyişle, benzer bir
durumda bir öğrenciye verdiği puanın aynısını başka bir öğrenciye vermemiş
olabilir. Bu durum puanların güvenirliğini olumsuz yönde etkiler, bu yüzden
yazılı yoklamaların güvenirliği düşüktür.
5.
Yazılı yoklamalarda öğrenciler soruyu farklı
yorumlamalar sebebiyle istedikleri tarafa çekebilirler. Bu durum da sınavın
güvenirliğini düşünür.
6.
Yazılı yoklamalarda puanlayıcı da öğrencinin
yazdığı cevabı farklı şekilde anlayabilir veya yorumlayabilir. Bu sebeple
farklı puanlayıcılar aynı cevap kağıdına farklı puanlar verebilirler. Farklı
puanlamalarda ölçme sonuçlarının farklı olması, puanların kararsız olması
anlamına geldiğinden yazılı yoklamaların güvenirliği düşüktür.
7.
Yazılı yoklamaların okunması genellikle
fazla zaman alır. Özellikle sınava giren öğrenci sayısının çok olduğu
durumlarda önemli bir iş, hatta bazı hallerde problem haline gelir. Bu durum
yazılı yoklamaların kullanışlılığını azaltır.
Yukarıda belirtilen özellikler
yazılı yoklamaların geçerliğinin ve güvenirliliğinin genel olarak düşük
olduğunu birçok yönden ifade eder. Ancak bu sınav türünün kullanılmasının
zorunlu olduğu durumlar da vardır. Örneğin kompozisyon becerilerinin ve
performansın yoklanmasında yazılı yoklamaya başvurulması bir zorunluluktur,
çünkü bu davranışlar başka bir araçla ölçülemez. Ayrıca iyi hazırlanırsa ve
bazı önlemler alınırsa yazılı yoklamaların yukarıda belirtilen sakıncalı
tarafları azaltılabilir. Nitekim yapılan bazı araştırmalar yazılı yoklamaların
güvenirlik ve geçerliğinin yükseltilebileceğini göstermektedir. Aşağıda bu
önlemler açıklanmaktadır.
Yazılı Yoklamalarda Dikkate Alınacak Bazı Esaslar:
yazılı yoklamalarda soruların
hazırlanması, sınavın uygulanması ve puanlanması aşamalarında aşağıdaki
esaslara uyulması halinde yukarıda belirtilen olumsuzlukların önemli bir kısmı
giderilebilir, yazılı yoklamalar daha geçerli, güvenli ve kullanışlı hale
getirilebilir.
1.
Plan Yapılması: bütün sınavlarda
olduğu gibi yazılı yoklama sorularını hazırlamadan önce bbir plan yapılmalıdır.
Bu planda, sınavın kapsamı ve hangi davranışların yoklanacağı, daha önce
yazılmış bazı sorular kullanılacaksa soruların seçilmesi ve bir davranış için
birden çok soru yazılmışsa bunların seçimi, puanlamanın nasıl yapılacağı, elde
edilecek puanların hangi değerlendirme amacıyla kullanılacağı belirlenmelidir.
2.
Soruların Hazırlanması: yazılı
yoklama sorularının yazılmasında aşağıdaki esaslara uyulursa sınavın
güvenirliği ve geçerliği önemli ölçüde artar.
a.
Sorular yeteri kadar sınırlı olmalıdır. Soruların
sınırlandırılmaması yazılı yoklamalarda çok karşılaşılan hatalardan biridir. Sınırlandırılmayan
sorunun ucu açıktır. Böyle bir durumda, öğrenciler, ne istenildiğini tam olarak
bilemediklerinden istediklerini veya her bildiklerini yazma gayreti içinde
olurlar. Bu durum puanlayıcının takdir hakkının artmasına dolayısıyla
güvenirliğin düşmesine yol açar.
Örnek: ‘’Rasyonel sayılar hakkında bildiklerinizi
yazınız.’’ Sorusu çok geneldir. Rasyonel sayıların doğal sayılardan farkı mı,
özellikleri mi, rasyonel sayılarla toplama, çıkarma, çarpma, bölme işlemleri
mi, bu işlemlerin özellikleri mi, yoksa bunlardan bazıları veya hepsinin mi
sorulduğu belli değildir. Bu belirsizlik hem öğrencide cevaplarken hem de
öğretmende puanlarken farklı algılanmaya yol açar. Bu durum sınavın
güvenirliğini düşürür.
b.
Soruların ifadesi muğlak olmamasıdır,
açıkça anlaşılır olmalıdır. Sorular bütün öğrenciler tarafından açık bir
şekilde anlaşılmadığında öğrenciler tarafından başka biçimlerde yorumlanabilir,
bu durum puanlama farklılıklarına yol açar ve güvenirliği düşürür. Bazı
öğretmenler soruyu zorlaştırmak veya cevabı gizlemek amacıyla sorunun ifadesini
zor anlaşılır hale getirirler. Bu doğru değildir, soru anlaşılır olmalıdır;
fakat doğru cevabı ancak o davranışa sahip olanlar verebilmelidir.
c.
Bir sınavda sorulan sorular birbirine
bağlı olmamalıdır. Böyle sorular hem öğrencilerin sahip oldukları ve
olmadıkları davranışların ortaya çıkarılmasına engel teşkil eder, hem de
puanlamada zorluklar yaratır.
d.
Sorular mutlaka belli davranışı veya
davranışları yoklayıcı nitelikte olmalı, kitaptan alınan rastgele alınmış
sorular sorulmamalıdır. Örneğin matematik derslerinde sınıfta çözülmüş veya
ders kitabından rastgele alınmış rutin problemleri sınavda sormak uygun bir
davranış değildir. Öğretmenlerin, sorularını, ders programında belirtilen
sınırlılıklar içinde kalmak şartıyla kendilerinin yazmaları uygun olur. Soru
yazmada ders kitaplarının dışındaki kaynaklardan da yararlanılabilir.
Matematikte soru bulmada diğer bir kaynak, mevcut problemlerdir. Mevcut
problemlerin verilenleri istenen, istenenleri verilen haline getirerek veya
istenenleri ve verilenleri anlamlı şekilde ve problemi yenileyici mahiyette
değiştirilerek yeni problemler elde edilebilir.
e.
Uzun ve az sayıda soru yerine kısa ve çok
sayıda soru tercih edilmelidir. Soru sayısı fazlalaştıkça sınavın kapsam
geçerliği artar.
f.
Daima, sınavda sorulacak soru sayısından
fazla sayıda soru hazırlanmalı. Bunlardan uygun olanlar seçilerek sınav
soruları oluşturulmalıdır.
g.
Sorularda ifade ve yazım hataları
olmamalıdır.
h. Cevap anahtarı ve puanlama cetveli yapılmalıdır. Puanlama sırasında, puanlama cetveli güvenirliğin, cevap anahtarı hem geçerlik hem de güvenirliğin artırılmasını sağlar.
Uzun Cevaplı Yazılı Yoklamanın Üstün Yönleri:
Ø Öğretim
hedefleri doğrultusunda öğrencinin problem çözme, analiz etme ve değerlendirme
gibi üst düzey bilişsel beceriler için, bilgiyi yapılandırarak organize etmesi
gerekmektedir. Bu tür becerilerin değerlendirilmesinde en etkili madde türü
uzun yanıt gerektiren madde türüdür.
Ø Hazırlanması
diğer madde türlerine göre nispeten daha kolaydır. Buna rağmen, yine de uzun
yanıt gerektiren maddelerin gelişigüzel hatırlanmaması, üst düzey zihinsel
süreçleri ölçecek biçiminde hazırlanması önemlidir.
Ø Uzun
yanıtlı maddelerde, öğrenciye maddenin yanıtına ilişkin seçenek sunulmaz ve
yanıtı kendi oluşturması beklenir. Bu nedenle, şans başarısında tamamen
arınmıştır.
Uzun Cevaplı Yazılı Yoklamanın Sınırlı Yönleri:
Ø Uzun
yanıtlı maddelerden oluşan testte, öğrenci sayfalarca yazılmış bir yanıt kağıdı
verebilir. Bu tür yanıtların okunması zaman alır ve puanlaması güçtür.
Ø Tüm
öğrenciler için ortak bir puanlama ölçütü belirlemek ve uygulamak zordur.
Farklı iki öğretmen, aynı yanıt kağıdına büyük ihtimalle aynı puanı
vermeyecektir. Bu durum testten elde edilen puanların güvenirliğini olumsuz
etkilemektedir. Bununla birlikte, puanlama kısmında da açıklandığı üzere, iyi
hazırlanmış bir puanlama anahtarı oluşturulursa puanlama güvenirliği
artacaktır.
Ø Uzun
yanıtlı testlerde, süre sıkıntısından dolayı çok sayıda madde yer almaz. Bu
durum testin kapsam geçerliğini de olumsuz etkilemektedir.
Ø Uzun
yanıtlı bir maddeye daha uzun yanıt veren öğrenci -içeriğin doğruluğuna
bakmaksızın- daha kısa yanıt verene göre yüksek puan alabilmektedir. Bunu bilen
öğrenci, sırf yazmış olmak için konuyla çok ilgili olmayan bilgiler, fikirler
yazarak fazladan puan alabilecektir.
Açık Uçlu Yazılı Yoklamalarda Puanlama
Açık uçlu testlerin asıl yükü testi uyguladıktan sonra
başlar. Açık uçlu testlerle yapılan değerlendirmenin niteliği, sadece nitelikli
maddelerle değil; o maddelerin puanlama yöntemiyle de ilgilidir. Puanlamanın
maddeden maddeye ve öğrenciden öğrenciye değişmesi, ölçülen yeterliğe hata karışmasına
neden olur. Açık uçlu testin güvenirliği, yapılandırılmış, yansız bir
değerlendirmeyle mümkün olur.
Sınıf içi açık uçlu testlerin değerlendirmesinde yaygın
olarak, öğretmenler puanlama anahtarı hazırlamak yerine ‘’en iyi’’ yanıtların
yazıldığı bir yanıt kağıdı hazırlama eğilimindedirler. Bu yanıt kağıtları tam
puanlık sayfalarca yazıdan oluşmakta ve çoğunlukla hangi durumlarda kısmi
puan verileceğine açıklık getirmemektedir. Seçme gerektirmeyen bir madde ister
yanıtı sınırlı, ister uzun yanıt gerektiren açık uçlu türde olsun, puanlamada
iyi tanımlanmış bir dereceli puanlama anahtarına (rubrik) ihtiyaç duyar.
Bütüncül (holistik) dereceli puanlama anahtarı, öğretmenin
yanıtların niteliğini bir bütün olarak tek bir puanla ifade edebilmesine olanak
sağlar.
ÖRNEK 1: (PISA,2003 Matematik Okuryazarlığı)
YÜRÜYÜŞ Resim, yürüyen bir
erkeğin ayak izlerini gösteriyor. Adım uzunluğu P, ardışık iki ayak izinin topukları arasındaki mesafedir. n = bir dakikadaki adım sayısı P
= adım uzunluğunu metre olarak belirtirse; Erkekler için, Dakikada 70 adım
atarak yürüyen Hakkı’ya bu formül uygulandığında, Hakkı’nın bir adım uzunluğu
ne Olur ? İşleminizi
gösteriniz. |
CEVAP 1: Bu madde için belirlenen puanlama şöyledir:
Tam puan (2 puan): 0,5m veya 50cm (birim gerekli değil) 70/p = 140 → 70 = 140p → p =
70/140 → p =0,5 Kısmi puan (1 puan):
Sayıları, formüllerdeki yerlerine doğru yerleştiriyor, ama
yanlış yanıt veriyor veya yanıt vermiyor.
Örnek: 70/p= 140; 70=140p gibi. Sıfır puan: Diğer yanıtlar Örnek: 70cm gibi. (MEB EARGED,2005,s.132) |
ÖRNEK 2: (PISA-2012 Matematik Okuryazarlığı)
Yorumlar
Yorum Gönder